Kategori arşivi: Eğitim

Avrupa’da Üniversite Eğitimi 2

Avrupa Üniversite

Avrupa’da Lisans

İlk yazımızda bahsettiğimiz genel bilgilerin ardında bu yazımızda ufak ufak ülkelerden bahsederek eğitim kalitelerini karşılaştıracağız. Her ülkeyi tek tek incelemek zor olacağı için ülkeleri birbirlerine yakınlıklarına göre benzer kategoriler içerisine alıyoruz.

Kuzey ülkelerinden başlayacak olursak, Birleşik Krallık ve İskandinav ülkelerinde ingilizce konuşma oranları çok daha yüksektir ve bu ülkeler içinde anadili ingilizce olmayan ülkelerde bile birçok ingilizce program bulunmaktadır. Programlar genellikle ağırdır ve bu bölgenin eğitim sistemlerinde proje ve ödevler çok fazla olmaktadır.

Avrupa’nın orta ve doğu kesimlerinde ise teknik programlar daha ön plana çıkmıştır. Özellikle Almanya merkezli mühendislik, mimarlık gibi teknik konularda çok daha yaygın programlar vardır. Bu teknik konular içinde ise Doğu Avrupa ülkeleri daha ucuz iken Almanya civarında ise çoğu program ücretsizdir. Fransa bölgerlerinde ise sanat ve sosyal bilimler daha yaygın iken programların ücretleri daha üst seviyededir.

Güney Avrupa ülkelerinde ise mimarlık, sosyal bilimler ve özel sanat programları daha çok talep almaktadır. Ancak aynı zamanda güneyli insanlarda mühendislik ve mimarlık gibi konularda geri kalmamaktadır. İspanya, İtalya bölgelerinde eğitim fiyatları daha ucuz iken insanların yaşam rahatlığı bizim ülkemize daha fazla uymaktadır. Bu tarz bölge ülkelerde eğitime verilen ağırlık ve ilgi diğer kuzey ülkelerine göre daha alt seviyededir.

Genel olarak Avrupa’da eğitim kalitesi ülkemize göre daha yüksek iken özellikle Batı Avrupa’da bu fark daha iyi ortaya çıkmaktadır. Ancak unutulmamalıdır ki fiyatlarda buna göre yükselmektedir. En iyi eğitim kararını verebilmek için çok geniş ve detaylı bir araştırma yapmak en doğrusu olacaktır.

Avrupa’da Üniversite Eğitimi

Avrupa Üniversite

Avrupa’da Lisans

Avrupa dendiğinde 30’dan fazla ülkeden oluşan bir kıta akla gelmektedir. Bu ülkelere eğitim amaçlı her sene birçok öğrenci gitmektedir. Özellikle aileler lise eğitimini bitirmiş olan çocuklarının geleceği için karar vermeye çalışırken Türkiye’de mi yoksa yurtdışında mı alınacak lisans eğitiminin daha yararlı olacağına karar verememektedirler.

Öncelikle son yıllarda çok fazla talep gören yurtdışında okuma trendinin nasıl oluştuğuna bakalım. Öğrenciler ülkemize göre daha iyi eğitim sistemine sahip ülkelerde hem daha iyi eğitim almak hem de yabancı dil bilgilerini arttırmak için seçimlerini bu yönde kullanmaktadırlar. Ayrıca söylememiz gerekir ki ülkemizde hala bir düzene oturtulamamış olan eğitim ve sınav sistemlerinde öğrencilerin başarısız olma durumuda farklı bir etkendir.

Öğrencilerin karar verme aşamasından önce koşullara göre yapması gereken bazı seçimler vardır. Bunların en başında ekonomik koşullar, öğrencinin lisans zamanına kadar eğitim hayatındaki başarı oranı gibi faktörler gelmektedir. Her ne kadar birey çok iyi bir eğitim almak istesede çoğu zaman ekonomik koşullar büyük bir engel oluşturmaktadır. Bu konuda burs olanakları denenmek istediğinde ise kurumlardan gelen birçok talep olmaktadır. Bu taleplerden en önemlisi için öğrencinin geçmiş eğitim dönemlerindeki başarısıdır.

Doğru Avrupa ülkeleri, Batı Avrupa ülkelerine göre daha ucuz ve uygun ekonomik koşullar sağlamaktadır. Ülkemiz para biriminin diğer ülkelerin para birimleri karşısındaki güçsüzlüğü, burada 1 yıllık ödediğimiz eğitim ücretinin orada sadece 1 dönemi kapsamasına neden olmaktadır. Bu sebeple özellikle lisans eğitim konusunda ekonomik durumları belli seviyede olan aileler çocuklarını Doğu Avrupa ülkelerine göndermektedirler, ya da Batı Avrupa ülkelerindeki okullardan burs talebi ile eğitim araştırmaktadırlar.

Sonuç olarak eğitim kalitesi konusunda çok fazla seçenek sunan Avrupa’da eğitim almak isteyen her birey için uygun bir program bulmak çok zor değildir. Önemli olan doğru araştırma ile tecrübeli kişilerden alınacak yardımlardır. Bir sonraki yazımızda ülkelerin eğitim kaliteleri hakkında daha ayrıntılı bir inceleme yapacağız.

Yurtdışı Eğitim Burs Olanakları

burs Yurtdışında eğitim bütün masraflar toplandığında ciddi bir miktar olarak ortaya çıkmaktadır. Masraflar sadece okul ücretiyle kalmayıp, bireyin yaşam giderleri ve farklı masraflarda oluşmaktadır. Ülkemizin para biriminin diğer ülke para birimlerine göre daha güçsüz olduğu düşünüldüğü zaman yurtdışı eğitim çoğu aile için büyük bir yük olarak görülmektedir.

Bu koşullarda eğitim amaçlı yurtdışına giden bireylerin karar vermeden önce baktıkları en önemli kriterlerden biri de eğitim amaçlı verilen burslardır. Ülkemizde ve dünyada birçok farklı burs bulunmaktadır. Bu bursları elde etmek her ne kadar zor olsa da gerçek bir araştırma yapıldığı zaman çoğu birey eğitim masraflarını minimuma indirmeyi başarabilmektedir.

Birey burs başvurusu yapmadan önce bazı niteliklerin kendinde olduğundan emin olmalıdır. Çünkü burslar için çok yüksek sayıdı başvuru yapılmakta ve bu başvurular arasından çok küçük bir kısım kabul edilmektedir. İlk olarak burs verecek kurumların aradığı kriter, burs alacak bireyin eğitim alacağı ülkenin ana dilini çok iyi bilmesidir. Bunun yanında geçmiş eğitim hayatının başarılı olması ve sahip olduğu mezun ortalamalarının minimum limitin üstünde olmasıdır. Genellikle bu limit 4 üzerinden 3 ya da 100 üzerinden 75’tir. Bunun haricinde bireyin sahip olacağı özel projeler ve sporla ilgisi birey için ekstra avantaj katacaktır. Unutulmamalıdır ki burs başvurularında sanşa pek yer yoktur. Bireyin istatistiki başarısı ne kadar yüksekse, burs kazanma ihtimali o kadar yüksektir.

Eğer ki birey bu kriterlere sahipse, yurtiçinde ve yurtdışında hükümetler ve özel kurumlar tarafından verilen birçok farklı burs vardır. Bu konuda eğitim alacağı ülke ile ilgili özel bursları da yapacağı araştırma ile bulabilir. Türkiye’de burs veren temel kurumlar TEV ve hükümettir. Bu konuda yurtdışında burs bulabilme ihtimali daha yüksektir. Yurtdışında ise burs veren temel kurumlar Avrupa birliği, her ülke hükümetinin kendi içinde bulunan eğitim kurumları ile ilgili verdiği burslar ve Fullbright, Rotary gibi özel kuruluşların verdiği burslardır. Birey eğitim alacağı alana ve ülkeye göre burs verecek kurumlar değişiklik göstermektedir. Bu konuda bizden her zaman danışmanlık hizmeti alabilirsiniz.

Son olarak bireylerin burslar hakkında sahip olduğu seçenek ise başvurdukları okullardan alacakları burslardır. Bu konularda bireylerin başvuru yaptıkları okullara bireysel olarak burs başvurusu yapması gerekmektedir. Burs almaya hak kazanan öğrenciler okul ücretinin belli bir kısmı ya da bütününü ödemekten muaf olurlar.

Yüksek Lisans mı? MBA mi?

Master

Yüksek Lisans vs MBA

Üniversite mezunu olan bireylerin verdiği en zor kararlardan biridir. Kimisi direk master eğitimini tercih ederken kimi bireyde öncelikle iş deneyimi kazanıp ondan sonra MBA yapmanın yararlı olacağını düşünür. Halbuki bu iki programı birbirinden ayıran belirgin farklılıklar vardır.

İlk olarak söylenebilecek, MBA programlarının işletme üzerine olduğu ve yöneticilik ve liderlik yapmayı düşünen bireylere daha çok uyduğudur. Birçok sektörde farklı bir alanda uzman iken MBA yaparak kendini yönetici pozisyonuna geçiren kişi olmuştur.

Yüksek lisans sahip olduğunuz lisans diplomanızın üzerine istediğiniz alanda uzmanlaşmak üzere alınan ekstra eğitimdir. Genellikle 1 sene olurken teknik programlar 2 senedir. MBA programları ile 12 ile 18 ay arasında değişirler ve birçok pratik uygulama içerirler.

MBA ile master arasında karar verirken sorulması gereken en temel sorularda biri bireyin kendi alanında mı uzmanlaşmak istediği yoksa kariyerini yöneticilik pozisyonunda mı yapacağı.

Bunu güzel bir örnekle anlatmak gerekirse, kimya mühendisi olan bir birey çalıştığı firmada kimya mühendisi pozisyonunda iken, yapacağı yüksek lisans ile alanını daha da özelleştirip kendini spesifik hale getirebilir. Diğer bir seçenek ise belli bir dönem çalışma hayatından sonra kimya mühendisliği ile ilgili temellerin hepsinin öğrenilmesi ile yapılacak MBA ve daha üst pozisyonlarda tercih edilecek kariyer.

Bireylerin tercihleri kendilerine göre değiştiği için, bu karar mekanizmasının son kısmı subjektif karardır. Her ne kadar artılar ve eksiler bireye yön göstersede unutulmamalıdır ki istekler ve düşünceler bunların önüne geçebilir.

Kariyer alanında en doğru karar bu konuda tecrübeli kişilerle yapılacak görüşmeler sonucunda verilecektir. Başkalarının deneyimi ve sizin isteklerinizin birleşimi birey için en doğru kararı oluşturmaktadır.

Neden Yurtdışı Eğitim?

Bu sorunun cevabını vermek aslında çok zor değil. Bireylerin yurtdışı tecrübesi kazanması hem kendilerine olan güvenin artmasını hem de farklı kültür ve yaşam tarzını görmesini sağlıyor. Bu yazıda yurtdışı eğitimin avantaj ve dezavantajları hakkında genel bir görüş kazanabilirsiniz.

Öncelikle avantajlarından başlayacak olursak, ilk kazanım dünyanın daha çok uluslararası olduğu ve ülkelerin etkileşiminin arttığı bir noktada farklı ülkelerden yeni insanlarla tanışarak dünyayı daha iyi tanımak. Bunun yanında yaşanılan farklı çevreleri görmek ve dünya üzerinde farklı yerlerin var olduğunu yaşayarak öğrenmek. Yurtdışına giden bireyler ile her zaman kendi ülkesinde yaşayan bireyler arasında yaşam görüşü açısından büyük farklılıklar olmaktadır.

Bu avantajın yanında kazanılan diğer bir artı ise yeni öğrenilen diller ve ingilizce pekişmesi, ana dil gibi konuşulması. Farklı kültürlerin size kattığı artılarla eksik yanlarınızı iyileştirme. Gelecek kariyeri için tanışılan yeni insanlar ve uluslararası platformda yapılandırılan iletişim ağı. Açıkçası her açıdan kazanılacak deneyimler ve yeni bilgiler. Bu noktada en önemli olan konu ise, kazanılan bu deneyimlerin hayata nasıl aktarıldığıdır. Yurtdışında belli bir zaman geçiren bireyler genellikle ülkelerine geri döndüklerinde yurtdışı bağlantılarını hayatlarına katarak sınırlarını genişletmeye çalışırlar.

Bu kadar artının yanında tabikide yurtdışında herkesin hayatı ve zamanı mükemmel geçmiyor. Yaşadığı yere alışamama, kültür ve yaşam tarzındaki farklılıklardan dolayı kaynaklanan sorunlar. Öncelikle unutulmamalıdır ki insanlar ile iletişim kurmakta zorlanan bireyler için yurtdışı deneyimi eğlenceden çok sıkıcı zamanlar olabilir. Bu sebeple bu karar verilmeden önce herşey artılarıyla eksileriyle ele alınmadır. Bütün koşullar incelendikten sonra yurtdışı eğitim kararı vermek çok daha kolay olacaktır.

Neden Dil Okulu?

Yurtdışı deneyimi olmayan bireylerin en büyük sorunlarından biri dil öğrenimidir. Malesef ülkemizde yeterli sayıda olmayan olanaklar sebebiyle pratik yapmak neredeyse imkansızdır. Küçük yaşlardan başlayan dil öğrenimlerine rağmen pratik seviyesi düşük olduğu için bireyler dil gelişimini tamamlayamamaktadır.

Bu sebep çoğu öğrencinin pratik yapması için kendi uğraşlarıyla sonuca ulaşmasını gerektiriyor. Kimi öğrenci yurtdışı değişim programları ile özellikle Avrupa’da okuyor ve yabancı dil seviyesini geliştiriyor, kimi yurtdışından ülkemize gelen ve burada bir arada bulunan öğrenci ve bireylerle ilgili aktiviteler ve projelerde yer alarak bunu yapıyor. Ancak malesef olanakların kısıtlı olduğu bir çevrede herkes bu fırsatlardan yararlanamıyor.

Peki yurtdışına dil öğrenimi için gitmek isteyen öğrenci bunu nasıl karşılayacak? Araştırmaya yapmaya nereden başlayacak?

İlk olarak öğrenciler eksik oldukları ya da yeni öğrenmek istedikleri dil konusunda karar vermede sıkıntı yaşarlar. Bu noktada kimi birey geleceğin mesleklerine bakarken kimisi ise konuşma sayısına göre hareket eder. Halbuki bu noktada en doğru seçim bireyin izleyeceği yola göre karar vermesidir. Örneğin mühendislik alanında okuyan ve gelecek dönemlerde yurtdışı bazlı çalışmak isteyen bir bireyin seçeceği sektöre göre öğrenmesi gereken diller farklı olabilir. Makina mühendisliği için temel dil Almanca gösterilirken, inşaat sektöründe Rusça daha önemli durumdadır.

Bu aşamaya gelirkende birey öncelikle İngilizce seviyesinin çok iyi olduğundan emin olmalıdır. Günümüzde İngilizce tam öğrenilmeden başka bir dil öğrenilmeye çalışılmamalıdır. Birey İngilizce eğitimini tamamlamamışsa bu dile yönelmelidir. Bu aşamada sahip olduğu seviyeye göre birey belli bir proje veya çalışma döneminde İngilizcesini pekiştirebilir ya da başlangıç seviyesinde ise dil okuluna giderek tam seviyede öğrenebilir.

Dikkat edilmesi gereken en önemli nokta, gramer bilgisi belli bir seviyede ise eldeki zamanın dil eğitimi yerine yüksek lisans veya staj gibi yurtdışında belli bir zamanı kapsayacak dönemlere sahip programlar tercih edilmelidir. Sürekli olarak kullanılacak yabancı dil ile gerekli olunan seviyeye ulaşılmaktadır.

Dil okulları seçim aşamasına gelen bir birey ise, genel olarak öğrenmek istediği dile göre gitmek istediği ülkeye karar vermeli ve derin araştırma yapmalıdır. Bundan sonraki yazılarımızda ülkelerdeki dil eğitimleri hakkında ayrıntılı yazılar bulabilirsiniz.

Yurtdışında Yüksek Lisans

Yüksek lisans yapmak artık günümüzde iş başvuruları sırasında genel aranan kritelerden biri olmuş durumdur. Eskiden nasıl ingilizce bilmek bir ayrıcalıktı ve bugün bu ayrıcalık artık zorunluluk haline geldi, yüksek lisans yapmakta aynı şekilde ayrıcalıktan çok zorunluluk haline geldi. Bireyler hem farklılık kazanmak hem de özel bir alanda uzmanlaşmak için yüksek lisans yapıyor.

Genellikle uluslararası firmalar, iş ilanları yayınlarken üst seviye pozisyonlar için yüksek lisans veya mba yapılmış olmasını zorunlu kriter olarak koyuyorlar. Lisans mezunu bireyler bu sebeple malesef üst seviye pozisyonlara alınmıyorlar veya iş hayatına başladıktan sonra belli bir seviyeye kadar yükselebiliyorlar.

Rekabetin bu kadar yüksek ve pozisyonların sınırlı olduğu iş dünyasında bireyler hem dil öğrenmek hem de istedikleri alanda uzmanlaşmak ve farklılaşmak için yurtdışında yüksek lisans yapmayı tercih etmektedirler. Eskiden çoğu öğrenci için hayal olan bu istek, bugün yükselen ekonomik refah ve azalan okul fiyatları ile çok daha kolaydır.

Peki nereden başlanmalı? Öncelikle öğrenilmek istenen yabancı dil isteğine ve ekonomik kriterlere göre ülke seçimi yapılmalıdır. Her öğrenci Harvard‘tan mezun olmak ister ancak bunu sağlayan çok az bir kısımdır. Bu sebeple gerçekçi düşünüp eldeki olanaklarla hareket etmek en doğrusudur. Unutulmamalıdır ki birçok dernek ve kuruluş tarafından sağlanan burslar ile bu durum bugün çok daha kolaydır.

Eğer ki yeni bir dil öğrenilmek istenmiyorsa genellikle İngiltere, Amerika gibi İngilizce anadil olan ülkeler tercih edilmektedir. Ancak bu ülkelerde yaşam diğer ülkere göre daha pahalı sayılır, özellikle İngiltere’de. Halbuki bunun yanında Avrupa hem fiyat olarak Türkiye’ye daha yakın hem de aynı kalitede eğitim seviyesine sahip birçok okul vardır. Sonuç olarak istenilen bölüme göre yapılan detaylı araştırma ile çok uygun ülkeler bulunabilir. Bu noktada ise en önemli olan öncelikli olarak istenilen ülkenin seçilmesi. Unutulmamalıdır ki orada geçecek zamanda yüksek lisans normal hayatın %25’lik bir kısmını oluşturuyor. Geri kalan hayat ise bireyin sosyal hayatıdır. Bu anlamda bireyin kişisel isteklerine göre öncelikli olarak ülkeyi belirlemesi ileriki dönemde mutsuz olmasını engelleyecektir.

Başlangıçta yapılacak bu seçimler sizi doğru yolda yönlendirmekte temel noktalardır. Okul seçimleri ise yapılacak detaylı araştırmalar ile olacaktır. İleriki yazılarda okul tercihleri hakkında farklı ipuçlarını bulabilirsiniz.