Her insanın farklı bir hikayesi vardır uzağa giderken, kimi arkasında bir hayat bırakır ve geldiğinde yeni bir sayfa açmak ister kimi ise var olanı devam ettireceğine kendine söz verir ve buna çabalar. Geri dönen birçok insan herşeyin yerli yerinde olduğunu düşünür ama aslında çok yanılır. En az 6 aylık dönemini evinden uzakta geçirirken, evinde çok farlı değişimler olabilmektedir. Çünkü hayat sadece bizim için değil herkes için aynı anda akmaktadır. Yakındayken insanlarla beraber hayata ayak uydurmak mümkün olsa da uzaktayken bunu sağlamak çok zorlaşmaktadır.
Peki bu değişimler ne gibi sonuçlara sebep olmaktadır. Yurtdışında zaman geçiren ve ardından evine dönen insanlar için en önemli sorun uyum süreci olmaktadır. Çünkü herşey aynı düşünülür. Ancak tekrar eski çevresini gördükçe anlar ki insanlar çok farklı noktalarda. Bu sonuç geri dönen insanlarda olduğu yerde kalmışlık hissi yaratır. Sanki uzakta geçirilen o kadar zaman boşunaydı ve şimdi kalındığı yerden devam edilmekteydi. Bu hissi yaşamamak için en doğrusu uzaktayken bile sürekli bir çaba içinde olmak ve yapılacakları ertelememektir.
Yurtdışında olanlar için geçen zaman toz pembedir. Yeni bir çevre, yeni arkadaşlıklar, farklı bir şehir ve yeni alternatifler. İnsanı gençleştiren ve yaşam enerjisi kazandıran etkenlerdir. Ancak bu rüyada yaşarken gerçeği ayırt etmek ve farklı bir pencerede gerçeğide yaşamak gerekmektedir. Bunu başaramayan birçok insan ciddi anlamlarda psikolojik sorunlarç çekmekte ve geri dönme isteği uyanmaktadır. Unutulmamalıdır ki her macera bittiği gibi yeni maceralara kapı açar. İnsan içinden yapacağı seçimler ile kendi yolunu çizer. Tabikide eldeki imkanlar çok önemlidir. Ancak yinede son karar bireye bağlıdır. Geçen güzel zamanların rüyasına kapılmadan, doğruyu görmek ve ona göre hareket etmek kimi zaman rüyayı uzatır, kimi zamanda rüya ile gerçeğin bir arada devam etmesine.